Sevdiklerimize dair her şey...

Emzirirken Oruç Tutma

Elindeki cam kavanozdan yoğurt yiyen ve gülümseyen bir kadın

Anne sütü, anneden bebeğe verilen en büyük hediye olsa gerek. Bir besin düşünün ki tüm ihtiyaçları, tüm vitaminleri, mineralleri, suyu, yararlı mikroorganizmaları her şeyi içinde barındırsın. Elinizde böyle bir iksir olsa sevdiklerinizin içmesi için neler vermezdiniz değil mi? İşte anne sütü o iksir. Doğum sonrası stresli dönemlerde bazen takıntı olacak kadar fazla, bazen gereğinden az değer görüyor ama bebek için vazgeçilmezliği tartışma götürmez.

Emzirme, anne sütü, bebeği enfeksiyonlara ve gastroinstestinal problemlere karşı koruma sağlar. Emzirilen bebekler güçlü bağırsak mikrobiyotasına sahip olduklarından, bağışıklık ve sindirim sistemleri sıkıntılarını daha az yaşarlar. Hastalıklara daha az yakalanır, yakalansa bile daha az hırpalanır ve hastalıkları çabuk atlatırlar. Bu sebeplerden dolayı anne sütü her bebeğe verilmelidir.

İlk 6 ay bebeğin tek besini anne sütüdür. Başka hiçbir destek almaz. Hem miktarı yeterli, hem kalitesi yüksek olmalıdır ki bebek ihtiyacını karşılayabilsin. Bu nedenle bu dönemde annenin beslenmesi ve dinlenmesi, psikolojik olarak yorulmaması çok önemlidir. Bu noktalardan birindeki aksama sütü etkiler. Sadece beslenme olarak da düşünmeyelim. Annesinden ayrılan bebeğin en güven duyduğu yerdir anne memesi. Sakinleştiricidir çoğu zaman bebek için. Orucunu tutmaya özen gösteren anneleri anlamakla birlikte bu dönemin riske atılmamasından yanayım.

Pekiyi emzirirken oruç tutulabilir mi?

Emzirirken oruç tutulursa beslenme nasıl olmalıdır?

6. aydan sonra bebek ek gıdalara geçmeye başladığında, emme sıklığı azaldığından annedeki süt salınımı da etkilenmeye başlar. Buna ek olarak anne yeterli ve dengeli bir şekilde beslenmesine dikkat etmediği takdirde anne sütünün salınımı da kötü etkilenecektir. 24 saate kadar açlık, sütün miktarını ve beslenme değerini çok fazla değiştirmez. Bu nedenle eğer anne oruç tutmak istiyor ise bazı kurallara dikkat ederek bu dönemde orucunu tutabilir.

  • İftarla sahur arasında en az 2 litre su
  • Hem iftar hem sahur menüleri karbonhidrat, protein ve yağdan dengeli olmalı.
  • Anne hiçbir besinden geri kalmamalı.
  • Kefir, yoğurt veya süt; mutlaka 2-3 bardak kadar
  • Peynir ve/veya yumurta; yumurta örnek proteindir. İçerisindeki tüm protein emilir ve bileşimi muhteşemdir. Mutlaka 1 adet sahurda
  • Et, tavuk veya balık (mevsimi olmadığından doktoru uygun görür ise Omega 3 desteği alınabilir). Direkt kendisi uygun yöntemlerle pişirilerek (haşlama veya fırın) veya bol etli yağsız sebze yemeği şeklinde.
  • Sebzeler: Mevsimindeki tüm sebzeler. İster yemek ister salata ister buharda. Hem sahur hem de iftarda mutlaka olmalı. Posadan zengin olduklarından annenin yararlı bakterilerini artıracak, dolayısıyla da sütünün yararlı bakteri çeşitliliği artacağından kalitesini de artıracaktır.
  • Meyve: Mevsim meyveleri günde 2-3 adet. İftardan sahura hazmetme sıkıntısı yaşayanlar için az suda şekersiz kompostosu da olabilir. Ramazan’ın vazgeçilmezi hurma da iyi bir tercihtir süt için. 1 meyve yerine 3-4 adet hurma tercih edilebilir.
  • Ekmek ve Tahıllar: B grubu vitaminlerinin kaynağı olan bu besinleri değişik şekillerde, pilav, dolma, çorba şeklinde olabilir. Ekmek yememek günlük alınan karbonhidratı azaltır, bu da sütün miktarını etkiler. Mutlaka hem iftar hem de sahurda ekmek olmasa da yerine geçecek besinlere yer verilmelidir.
  • Yağlar: Zeytinyağı, ceviz, fındık ve badem tercih edilebilir. Zeytin susatacağı için yerine ceviz veya fındık tercih edilebilir.
  • Anne mutlaka sütünün miktarını takip etmeli, azalma gördüğünde orucuna ara vermeli, gerekirse bırakmalıdır.
  • Gün içinde dinlenmeye, bebek uyudukça uyumaya özen göstermelidir.
  • Doktoruna danışarak gebelikte kullandığı vitamin desteklerini alabilir.

Ekmek yerine geçen besinler:

BesinOrtalama ÖlçüMiktar
Grissini2 adet5 g
Yufka1/8 adet20 g
Etimek (Normal)2 ince dilim18 g
Tuzlu Bisküvi2 adet12 g
Çubuk Kraker12-18 adet18 g
Galeta (Kepekli)2 adet
Galeta (sade)1,5 adet
Kepekli Bisküvi4-5 adet20 g
Mercimek Çorbası1 kase15 g
Tarhana Çorbası1 kase15 g
Buğday Unu Çorbası1 kase15 g
Şehriye Çorbası1 kase15 g
Pirinç Çorbası1 kase15 g
Domates Çorbası1 kase15 g
Ezogelin Çorbası1 kase15 g
Pirinç Pilavı2 yemek kaşığı15 g
Bulgur Pilavı2 yemek kaşığı15 g
Makarna2 yemek kaşığı15 g
Kuskus2 yemek kaşığı15 g
Erişte2 yemek kaşığı15 g
Kurubaklagil (kuru fasülye,
nohut, mercimek, vs.)
4 yemek kaşığı25 g
Patates1 küçük boy90 g
Kestane2 orta boy30 g
Patlamış Mısır1 su bardağı20 g
Leblebi1/2 çay bardağı20 g
Haşlanmış Mısır1/2 orta boy20 g

Bu yazıyı paylaş

Yazar

Emel Unutmaz Duman

Uzman Diyetisyen

Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümünü bitirdikten sonra Haliç Üniversitesi’nde aynı alanda Yüksek Lisans eğitimini tamamlayan Uzm. Dyt. Emel Unutmaz Duman, Başkent Üniversitesi’nde yine aynı alanda doktora eğitime devam etmektedir. Uzun yıllar görev aldığı Bahçelievler Medical Park Hastanesi’nde hem klinik hem de poliklinik deneyimi edindikten sonra 2017 senesinde kendi yerini açtı. Danışanlarına ağırlık kontrolünün yanında ayrıca hastalıklarda beslenme konusunda da hizmet vermektedir.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


linkedin facebook pinterest youtube rss twitter instagram facebook-blank rss-blank linkedin-blank pinterest youtube twitter instagram