Sevdiklerimize dair her şey...

Teselliyi Yemekte Aramayın

Psikolojik nedenlerle aşırı yeme

Aşırı yemek yeme arzusunun altında yatan gerçek çoğunlukla psikolojik bir sorundur.

Beslenmek dünyaya yeni gelen bir bebek için yaşama sıkı sıkı tutunmak anlamına gelebilir. Ancak yetişkin biri için aşırı beslenmek hiç de yaşama bağlanmak değildir. Psikolojik bir sorundan kaynaklandığı için ne çözüm getirile bilir ne de alınan kilolara dur denebilir. Sorunun kaynağı kişiye ve probleme göre değişebiliyor. Kimi günlük yaşamın getirdiği strese karşı güçlü bir kalkan olarak kullanıyorsa da, kimi yalnızlığına çare, kimi çaresizliğine derman, bazen de insanlardan kaçış olarak kullanılıyor. Aslında bu eğilim kişinin içinde yaşadığı ortama ya da topluma karşı isyan olarak da nitelendirilebilir. Yapılan araştırmalara göre bu tür eğilimler ya baskıcı bir aile nedeniyle çocuklukta başlıyor ya da bunalımlı bir partner nedeniyle yetişkin yaşta ortaya çıkıyor.

Aşırı yeme durumunda ne yapmalı?

  • Besin bir iletişim aracı olduğuna göre mesajınızı midenizi doldurarak değil de direkt olarak konuşarak iletmeye gayret etmelisiniz,
  • Aşırı yeme söz konusu ise güvendiğiniz bir psikiyatriste başvurup, alttaki sorunun kaynağını öğrenin ve uzman kontrolü ile diyet yapın,
  • Her gün yediklerinizi bir yere not alın. Sofraya oturduktan sonra biraz bekleyin öyle yemeye başlayın,
  • Bedeninize kulak verin. Onun ilettiği mesajları iyi dinleyin. Açlık ve tokluk hislerinin nasıl kaynaklandığını saptayın; psikolojide yumuşak besinleri yeme arzusu şefkat isteğini, çiğnemesi zor, sert besinler ise öfkeyi, tatlı isteği sakinleşme isteğini ve bir süre sonra psikolojik bağımlılığı getirir. Hangisine eğilimli olduğunuzu saptayarak ruh halinizi çözün.
  • Bundan sonraki aşama içinizdeki boşluğu doldurmaktır. Bu bir hobi ya da sevdiğiniz bir spor dalı olabilir.
  • Yemek yemek ne mutsuzluğunuza çözüm olur ne de mutluluğunuza ortak olur. Sonrasında hissettiğiniz pişmanlık, kendinizden nefret etme duygusu daha kötüdür. Yemek ihtiyacı; yaşamsal faaliyetlerimizin devamlılığı için vardır. Bunun yanında sosyal iletişim özelliği vardır, hayatın tatminini sağlar ama miktarı abartmamak önemli olan, irade hâkimiyeti beraberinde kişisel güveninizi geri kazanmanızı sağlar.

Dyt. Fatmagül YILMAZ ÖZTÜRK

Bu yazıyı paylaş

Yazar

Uzm. Dr. Erdem Uzunoğlu

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı

1992 senesinde temel tıp eğitimimi İstanbul Tıp Fakültesi’nde (Çapa) tamamladıktan sonra Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı’nı kazanarak 1997’de ihtisasımı tamamladım. 1997-1999 yılları arasında İstanbul Harp Akademileri’ndeki askerlik vazifemi tamamladığımdan beri Pediatri Uzmanı olarak çalışmaktayım. 2008 senesinden beridir de İstanbul Pediatri Merkezi‘nde hasta kabul ediyorum.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


linkedin facebook pinterest youtube rss twitter instagram facebook-blank rss-blank linkedin-blank pinterest youtube twitter instagram