Çocuklarda Gelişimsel Koordinasyon Bozukluğu Nedir? Bu çocuk kime çekti? Neden bu kadar sakar? Daha ayakkabısını bile bağlayamıyor? Babası da böyleydi.. […]
Çocukluk çağında konuşma problemleri sık görülen sorunlardandır. Özellikle medyanın ve endüstri gelişen toplum hayatına etkileri sonucu toplumun „konuşma kapasitesinin“ azalmasına paralel olarak çocukluk çağı konuşma problemleri giderek artan oranlarda görülmektedir. Günümüzde okul öncesi dönemde yaklaşık her üç çocuktan birinde, okul çocukluğu döneminde ise her on çocuktan birinde konuşma problemleri ile karşılaşılır.
Konuşma yaşamın ilk aylarından başlayıp ana hatlarıyla 13. yaşın sonuna kadar süren bir gelişim sürecinin sonunda elde edilen bir yetenektir. 13 yaşından sonra telaffuz problemi olmadan yabancı bir dilin öğrenilememesi bu gelişimin çarpıcı bir örneğidir. Bu gelişim sürecinin gerçekleşebilmesi için çocuğun sağlam bir sinir sistemine, solunum sistemine, ses tellerine, yumuşak damağa, dudaklara, işitme sistemine ayrıca kendini güvende hissederek konuşmak isteyeceği bir ortama ihtiyacı vardır. Bunlarda bize göstermektedir ki konuşma probleminin birçok organik, fonksiyonel veya psikolojik nedeni olabilmektedir.
Veya her konuşma problemi olduğu düşünülen çocukta gerçekten konuşma sorunu var mıdır? Bu sorulara cevap verebilmek için bir çocuğun beklenen konuşma gelişim basamaklarını özellikle ilk üç yaş için bilmek gereklidir. Bu gelişim basamaklarını kısaca şöyle özetleyebiliriz:
2 yaşından sonra ise bir çocuğun anne, baba haricinde 20 kelimeyi aktif olarak söyleyebilmesi, 3 yaşında ise ilk üç kelimeden oluşan cümleleri kurabilmesi konuşma gelişiminin temel izlem noktalarını oluşturur.
Konuşma problemlerinin hepsi konuşma gelişimi ile birlikte olmadığı için öncelikle sorunun konuşma geriliği veya konuşma bozukluğu olarak sınıflanması, tanı ve tedavinin planlanması açısından büyük önem taşır. Buna örnek genel anlamda dislali olarak tanımlanan çocuğun bazı kelimelerde bazı harfleri söylemediği (örn. kedi yerine edi gibi) veya yerine başka harf kullandığı (örn. kedi yerine medi gibi) veya peltekçe konuştuğu, tamamen konuşma ile ilgili problem verilebilir.
Kazanılmış olan konuşma yeteneklerinin kaybı veya başlangıçta normal olan konuşma yeteneklerinde gelişme görülmemesi; sonradan kazanılan işitme kayıplarını, genellikle başka nörolojik ve psikolojik problemlerinde eşlik ettiği nörometabolik hastalıkları veya konuşmanın etkilendiği epileptik sendromlar gibi, diğer nadir görülen nedenleri düşündürmektedir.
Konuşma geriliği tespit edilen her çocuğun işitme açısından değerlendirilmesi gereklidir. İleride konuşma problemlerine yol açması nedeni ile bebeklerin ilk altı ay içinde işitmelerinin normal olduğunun tespit edilmesi önlenebilecek sorunların tespiti açısından önemlidir.
Sık karşılaşılan problemlerden birisi de konuşma geriliği olan çocukların büyük bir bölümünün yanlış olarak zekâ geriliği olan çocuklar olarak değerlendirilmiş olmasıdır. Bu yüzden çocuğun konuşma gelişiminin genel bir zekâ geriliğinin parçası olup olmayışının anlaşılması için çocuğun yaşına uygun zekâ ve gelişim seviyesine sahip olup olmadığı bilinmelidir. Çocuğun sadece sözlü komutları anlayıp anlamadığı izole gelişim bozukluklarını göstermek açısından önemlidir. En önemli ve bazen göz ardı edilen konulardan birisini de çocuğun psikososyal durumunun değerlendirilmesi oluşturur.
Bütün bu ana konuların ilgili doktor tarafından değerlendirilmesi sonucunda çocukta bir konuşma geriliği olup olmadığı, eğer varsa ne tür bir neden sonucu ortaya çıkabileceği ve tetkik gerekliyse bunların hangi tetkikler olduğuna karar verilebilir. Bunun sonucunda temel de yatan nedene yönelik tedavi ile birlikte konuşma tedavisi gerekli egzersizlerle birlikte uygulanabilir.
Çocuklarda Gelişimsel Koordinasyon Bozukluğu Nedir? Bu çocuk kime çekti? Neden bu kadar sakar? Daha ayakkabısını bile bağlayamıyor? Babası da böyleydi.. […]